5 07 2020

7244 sayılı Kanunun İş Sözleşmelerine Etkisi

7244 sayılı “Yeni Koronavirüs (Covid-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” 17 Nisan 2020 tarihli 31102 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir.

Koronavirüs salgınının ekonomik ve sosyal hayata etkilerini azaltmayı amaçlayan bu Torba Yasa ile çalışma hayatında iki kritik düzenleme yapılmıştır.

Söz konusu yasa ile işverenlere fesih yasağı getirilmiş ve 3 ay süre ile işçi çıkarması yasaklanmıştır. Buna göre iş kanunu kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın her türlü iş veya hizmet sözleşmesinin 17.04.2020 tarihinden itibaren üç ay süre ile feshedilmesi ilgili kanun ile yasaklanmıştır. Bu üç aylık süre Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile altı aya kadar uzatılabilir.

İşçinin istifa etmesi, belirli süreli iş sözleşmesinin sürenin sonunda kendiliğinden sona ermesi, işçinin İş kanunun 24/2 Maddesinde düzenlenen ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranması nedeni ile iş akdinin feshedilmesi sonucunda iş sözleşmesinin sonlandırılması ise fesih kapsamında sayılmamaktadır.

İşveren ya da işveren vekili tarafından fesih yasağına uyulmaması halinde; sözleşmesi feshedilen her işçi için, işçinin aylık brüt asgari ücreti tutarında (2.943-TL) idari para cezası verilecektir.

Söz konusu yasa ile işverenin fesih hakkı yasaklanmış ancak; bu süreçte işverene, işçiyi ücretsiz izne çıkarabilme olanağı sağlanmıştır.

4857 sayılı iş kanununda ücretsiz izin ile ilgili açık bir düzenleme yoktur. Bu nedenle taraflar ancak iş sözleşmesini karşılıklı bir anlaşma ile askıya alarak ücretsiz izin uygulamasını yasal hale getirebilirler.  Yani 4857 sayılı iş kanunu çerçevesinde ücretsiz izinden söz edilebilmesi için hem işçinin hem de işverenin rızası aranmaktadır. Bu aşamada işverenin işçiyi rızası olmaksızın ücretsiz izne çıkarması halinde bu durum işçiye iş sözleşmesini haklı nedenle feshetme imkânı verecektir. Yani işçi rızası dışında ücretsiz izne çıkarılmış ise; iş sözleşmesini feshedebilir ve bu nedenle doğmuş işçilik alacaklarını (kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti vb.) işverenden talep edebilir.

7244 sayılı torba yasa ile işverene 17.04.2020 tarihinden itibaren üç aylık süreyi aşmamak şartı ile işçiyi kısmen ya da tamamen ücretsiz izne çıkarma hakkı verilmiştir. Bu süre boyunca İşveren tarafından işçiye ücret ödenmeyecek ve işçi adına sigorta primi beyan edilmeyecektir. Bu üç aylık süre Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile altı aya kadar uzatılabilir.

Ücretsiz izne ayrılan işçilere devlet tarafından; kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaması ve yaşlılık aylığı almaması şartı ile ücretsiz izinde bulundukları süre boyunca aylık net 1.168-TL nakdi ücret desteği verilecektir.

Yapılan yeni düzenleme ile işverene; rızası olmaksızın işçiyi ücretsiz izne çıkarma hakkı verilmiştir. Yani torba yasa kapsamında ücretsiz izne çıkarılan işçi bu nedenle sözleşmesini haklı nedenle feshedemeyecek ve kıdem tazminatına hak kazanamayacaktır.

Burada en önemli olan nokta ise torba yasa ile düzenlenmiş olan ücretsiz izin uygulamasının geçerlilik süresidir. İşveren sadece fesih yasağı öngörülen üç aylık süre içerisinde işçinin rızası olmaksızın işçiyi ücretsiz olarak izne çıkarabilir. Bu süre geçtikten sonra işçiye tek taraflı olarak ücretsiz izin kullandırılamaz.

İşverenin ücretsiz izne çıkardığı işçiyi fiilen çalıştırdığının tespit edilmesi halinde; işverene bu şekilde çalıştırdığı her işçi ve çalıştırılan her ay için ayrı ayrı olmak üzere aylık brüt asgari ücret tutarında (2.943-TL) idari para cezası uygulanacak, işçiye ödenen nakdi ücret desteği de kanuni faizi ile birlikte işverenden tahsil edilecektir.

Bir diğer önemli nokta ise kısa çalışma ödeneğinden faydalanma imkânı olan işçiler konusudur. İşveren kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneğinden yararlanma imkânı olan işçiyi ücretsiz izne zorlayamaz. İşveren bu işçiler için muhakkak ilk etapta kısa çalışma ve kısa çalışma ödeneğine başvurmakla yükümlüdür.